Üç yıl önce Adana’da Hz. Ebû Bekir ile başlayan yürüyüşümüz,
Rabbimize sonsuz hamdler olsun ki, Bilecik’te Hz. Ebû
Hureyre ile nihayete erdi.
Bilecik’te, “Nübüvvet
Medresesinin Hafızası: Ebû Hureyre” başlığında
gerçekleşen programa, çevre il ve ilçelerden de yoğun bir
katılım gerçekleşti. Şeyh Edebali Kültür ve Kongre
Merkezi’nde yapılan program, Kur’an-ı Kerim tilaveti ile
başladı.
KURULUŞ ŞEHRİNDE EBÛ HUREYRE
Sözlerine böyle bir projenin, son programına kendilerini
kavuşturduğu için Allah’a hamd ederek başlayan Muhammed Emin
Yıldırım Hocamız, neden Ebû Hureyre’nin Bilecik’te
anlatılacağına şöyle değindi:
“Biz 3 yıl önce
illerde hangi Sahabî efendilerimizi anlatalım diye
belirlerken, böyle bir projede kesinlikle Hz. Ebû Hureyre
anlatılmalıydı; nerede anlatılmalı sorusuna gelince,
tereddüt etmeden Bilecik’in karşına onun adını yazmıştık.
Sebebi malum; 600 yıl İslam’a bayraktarlık yapmış olan
Osmanlı’nın tohumunun atıldığı bu güzel belde de, 14 asırdır
inanan her insanın yüreğine nübüvvet medresesinin tohumunu
atan Ebû Hureyre anlatılmalıydı. Kuruluş’un şehrinde, Şeyh
Edebali’nin şehrinde, Ertuğrul Gazi’nin şehrinde, onlara ve
onlardan sonra gelen tüm Müslümanlara ilham kaynağı olan
nübüvvet pınarının en güzel ve en gür seda ile haykıran ismi
olan Ebû Hureyre anlatılmalıydı.”
EBÛ HUREYRE NASIL BU
KONUMU KAZANDI?
“28 yılı Yemen’de nübüvvetten mahrum bir şekilde geçen, 4
yıl Efendimiz (sas) ile beraber olan, 46 yıl ise o iklimi
diğer insanlara taşıyan, 78 yıllık bir hayatın sahibi olan
Hz. Ebû Hureyre’yi nasıl her yönü ile anlatabiliriz ki?”
diyen Hocamız, “Hz. Ebû Hureyre nasıl bu konumu kazandı ?”
sorusuna şöyle cevap verdi: “Elbette bunun birkaç önemli
sebebi var; ancak beş önemli etken, Hz. Ebû Hureyre’ye böyle
bir konum kazandırtmıştır. Bunlar; Derin bir sevda, Güçlü
bir iştiyak, Kuvvetli bir hafıza, Ciddi bir sorumluluk,
Sağlam bir sadakat’tir.
“HZ. PEYGAMBER’DEN DEFAATLE DUA ALMIŞTIR.”
Hz. Ebû Hureyre’nin defaatle Hz. Peygamber’den (sas) dua
aldığını anlatan Muhammed Emin Yıldırım Hocamız, o
hatıralardan birini şöyle anlattı: “Ebû Hureyre bir gün Hz.
Peygamber’e (sas) hafızasından şikâyette bulunmuş, Hz.
Peygamber (sas) de ona, elbisesini yere yaymasını ve
konuşması bitinceye kadar öylece bırakmasını, sonra toplayıp
sırtına tekrar giymesini tavsiye etmişti. Ebû Hureyre (ra),
Hz. Peygamber’in (sas) bu tavsiyesine uymuş ve o günden
sonra duyduklarını bir daha unutmadığını ifade etmişti.”
HADİS NAKLİNDE EBÛ HUREYRE’NİN YERİ
Ebû Hureyre’nin hadis nakli konusunda çok önemli bir yeri
olduğunu ve onun en fazla hadis rivayet eden Sahabî olduğunu
belirten Hocamız, sözlerine şöyle devam etti: “Bir elinize
İmam Buhari’nin Sahihi’ni alsanız, diğer elinize İmam
Müslim’in Sahihi’ni alsanız, yani İslam ilim tarihinin en
önemli iki kaynağını, bu iki ana kaynakta, Hz. Peygamber
dışında adı en fazla anılan insan kimdir sorusunun cevabı
Hz. Ebû Hureyre’dir. Sadece bu iki hadis kaynağımızda değil,
geriye kalan diğer kaynaklarımızda Ebû Davud’da, Nesai’de,
Tirmizi’de, İbn Mace’de, Muvatta’da, İbn Hibban’ın
Sahih’inde, Rüdani’de, Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde,
sadece hadis kaynaklarında değil, tefsirlerde, akaid ve
kelam kitaplarında, tarih ve siyer kitaplarında, fıkıh ve
usul kitaplarında, en fazla adı anılan isim Ebû Hureyre’dir.
Dolayısı ile Ebû Hureyre demek, Kur’an demek, hadis demek,
sünnet demek, akaid demek, irfan demek, zühd demek, cihad
demek, ilim demek, hepsini içine alacak bir şey söyleyeyim;
Ebû Hureyre demek din demek, İslam demektir.”
EBÛ HUREYRE’DEN ALINACAK DERSLER
Ebû Hureyre’nin (ra) hayatına dair bazı tablo ve
hatıraları dinleyenlerle paylaşan Hocamız, “Hz. Ebû
Hureyre’ye neden birilerinin düşman olduğuna dair” çok
önemli noktalara değindi. Konuşmasının sonunda ise Ebû
Hureyre’den alınması gereken dersler konusunda bazı
mesajlara dikkatleri çekti. O mesajlardan birisi şöyle idi:
“İslam’a ve onun değerlerine derin bir sevda ile bağlanmalı;
kalbin, ruhun, aklın hep bu dava ile meşgul olmalı, sevdiğin
değerler uğruna fedakarlıklar yapmalısın ki, gerçek manada
sevda kahramanı olabilesin.”
Konuşmasını üç yıllık projenin yürüyüşünde emeği
geçenlere teşekkür ve dua ederek sonlandıran Hocamıza,
program sonunda Bilecik Belediye Başkanı Selim Yağcı hediye
takdim etti.
“AHLAKI KUR’AN, DAVASI FURKAN”
“İlhamını uyku, yorgunluk, bahane ve rahat nedir
bilmeyen bir nesilden almaya çalışanlar, durabilirler mi?”
diyen Hocamız, yeni projemizin de müjdesini verdi:
“Ahlakı Kur’an, Davası Furkan” başlığında bir yıl
boyunca, Kur’an ekseninde çalışmalar, programlar ve
etkinlikler gerçekleşecek. Yeni projenin tanıtım toplantısı,
10 Ekim 2015 Cumartesi günü Haliç Kongre Merkezi’nde
yapılacak.