Programı izlemek için:
http://www.siyertv.com/42_112_82-il-82-sahabi-(normal-kalite)sd-video.html

82 İL 82 SAHABÎ MANİSA'DA…

ARŞI TİTRETEN SAHABÎ SA'D B. MUAZ
82 İl 82 Sahabî projesinin 40. durağı şehzadeler şehri Manisa idi. "Arşı Titreten Sahabî: Sa'd b. Muaz" başlığında, Asrı Saadet'in önemli bir şahsiyetinin anlatıldığı programa ilgi büyüktü. Dakikalar öncesinden programı izlemek için gelenler salonu doldurdu. Ayakta ve sahne önlerinde oturanlar, iki saat boyunca programı büyük bir dikkatle takip etti.

SOYKÖK: BU TEVECCÜH PEYGAMBER SEVGİSİNİN BİR İŞARETİ
Ev sahipliliğini Manisa Mana Araştırma Derneği'nin yaptığı program, Manisa Belediyesi Lale Kültür Salonu'nda yapıldı. Program Kur'an'ı Kerim tilaveti ile başladı. Sonra selamlama konuşması için Dernek Başkanı Mustafa Soykök sahneye davet edildi. Soykök, böyle güzel bir çalışmaya ev sahipliliği yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını ve bu teveccühün halkın peygamber sevgisinin ne kadar derin olduğunun bir işareti olduğunu söyledi.

YILDIRIM: BU ŞEREF SAHABENİN ŞEREFİDİR
Daha sonra kürsüye programın hatibi Muhammed Emin Yıldırım Hocamız davet edildi. Programa gösterilen ilgiden dolayı Manisalılara teşekkür etti ve: "Burada oluşan şeref asla bir hatibe, bir kuruma, bir derneğe mal edilmemelidir. Bu şeref sahabenin şerefidir. Siz buraya bir hatibi dinlemeye değil, vefatı ile arşı titreten Sa'd b. Muaz'ı dinlemeye geldiniz" dedi. Neden Manisa'da Sa'd b. Muaz'ın anlatılacağına ise şöyle değindi: " Projenin 40. programında Manisa'da, Osmanlı zamanında şehzadeler yetiştiren bu güzel topraklarda, o günkü adı ile Yesrib'in en önemli şehzadelerinden biri olan Sa'd b. Muaz anlatılacaktır."

O, ENSAR'IN EBÛ BEKİR'İDİR…
Konuşmasına Sa'd b. Muaz'ın özelliklerini anlatarak devam eden Hocamız, onun çok farklı ve istisnai özellikleri hayatında barındırdığını söyledi. O özelliklerden bir kaçı şunlardan oluşuyordu: "O, Ensar'ın Ebû Bekir'idir. O, Ensar'ın mihenk taşıdır. O, vefatı ile Rahman'ın arşını titreten bir sahabîdir. O, cenazesine 70.000 melek getiren bir bahtiyardır. O, yerinde ve zamanında Allah adına ve Allah namına atılan adımların, Rabbü'-l-Âlemin olan Allah'ı nasıl memnun ettiğinin en güzel örneğidir."

BEDİR'DE PEYGAMBER'İ SEVİNDİREN SÖZLERİ
Muhammed Emin Hocamız: "O az yaşadı ama çok derin izler bırakarak gitti" dediği, Sa'd b. Muaz'ın sadece 6 yıl süren iman hayatında çok önemli işler yaptığını örneklerle anlattı. Onun Bedir'de yaptığı konuşmayı aktarırken, salonda duygulu anlar yaşandı. Sa'd b. Muaz, Bedir'de Peygamberimiz'e şöyle demişti: “Ya Resulullah! Bizler sana iman ettik, Akabe'de el uzatıp söz verdik. Ne yaparsan yap biz seninle beraberiz. Vallahi ya Resulullah! Bize işaret etsen ve desen ki, dalın şu Kızıldeniz’e bizden hiçbir kimse geri durmayacak, arkalarına dahi bakmadan senin emrini yerine getirme adına denize dalacaktır. Yürü Ya Resulullah! Yürü bizi ancak arkanda bulacaksın, yürü ve bizi Allah’ın bereketine ulaştır.”

UHUD'DAN HENDEK'E SA'D
Sa'd b. Muaz'ın Bedir'den sonra Uhud'a, ondan sonra da Hendek Gazvesi'ne katıldığını söyleyen Hocamız, attığı her adım ile Hz. Peygamber'i nasıl memnun ettiğini örneklere anlattı. Onun Hendek'te bir ok ile yaralandığı zaman söylediği sözler ise dinleyenlerde çok farklı duygular estirdi. Demişti ki: "Ey Allah'ım! Eğer Kureyş, bundan sonra yine Senin Peygamberin ile savaşacaksa, beni yaşat! Benim için, Senin Resûlü'ne eziyet edip O'nu yurdundan çıkaran topluluk ile savaşmaktan daha sevimli bir şey yoktur. Eğer onlarla aramızda harp sona ermişse, beni şehitlik makamına ulaştır!"

70 MELEK CENAZESİNDE…
Aldığı yaranın iyice açılması ile şehadet şerbeti içtiğini söyleyen Hocamız, onun vefat haberini Cebrail'in, Peygamberimiz'e getirdiğini ve "vefatı ile Rahman'ın arşı titredi ve bölük bölük melekler onun cenazesi için indiler" diye müjde verdiğini söyledi. Sözlerinin sonunda da Hocamız, Sa'd b. Muaz'ın hayatının üzerinden alınması gereken mesajlara dikkat çekti ve bu çağın insanının ondan neler öğrenmesi gerektiği konusunda çok önemli hususlara değindi.

1- Ebu Bekir olmak mümkün değil, ama Ebu Bekir'in yolundan yürüyerek onun gibi olmak mümkün; sadakati es-Sıddık gibi hayatında temsil edecek liyakatin var mı?

2- Ensar olmak mümkün değil, ama Ensar gibi bu dine sahip çıkmak, elinin altında ne varsa risaletin davası uğruna harcamak mümkün; 21. asırda beklentisizce, hesapsızca; bu aziz dine hizmet edecek takatin var mı?

3- Arşı titreten adam olmak mümkün değil, ama Sa'd gibi, Yesribleşen coğrafyaları Medine kılmaya çalışmak mümkün; evinden, akrabalarından, çevrenden başlayarak imanın mutluluğunu bütün bir insanlığa tattıracak heyecanın var mı?

4- Melekleri cenazesine getiren adam olmak mümkün değil, ama Sa'd gibi yaşarken melekleri kendine hayran bırakmak mümkün; salih amellerini çoğaltarak, hayatına, imanına, hizmetine bereket kazandıracak cesaretin var mı?

5- Rıza makamını tasdikleten adam olmak mümkün değil, ama Allah adına ve Allah namına adımlar atarak, O'nu memnun etmek mümkün; Allah'ı razı etmeye çalışmaya ve her durumda O'ndan razı olmaya imanın var mı?

Program Muhammed Emin Hocamızın Suriye için yaptığı dua ile son buldu.

KARABÜK ZEYNEB BİNT CAHŞ'I MİSAFİR EDECEK
Projenin 41. programı, 1 Mart 2013 Cuma günü, "İnfak Kahramanı Annemiz Zeyneb bint Cahş" başlığında Karabük'te icra edilecek.


Daha fazla bilgi için 0 212 544 76 99 nolu telefonu arayabilir; www.82il82sahabi.com, www.siyerarastirmalari.org adreslerini ziyaret edebilirsiniz.